4 Eylül 2015 Cuma

bir eylül cuması üzerine söylence.

senin kafan güzel 
ben hep iyiyim
sen keyfine bak
ben çayı demlerim
belki denk geliriz çayları yudumlarken 
bir şairin tek bir mısrasında
ama tesadüfler aşkı sevmez
zaten bu pislik içinde aşk 
ne kadar aşksa o kadar işte
allahın vileda sopası yok 
bu pisliği ancak evrim temizler
ya "get your shit together"*
ya da "pull the trigger"**

*topla kendini

**çek tetiği

1 Eylül 2015 Salı

mutsuzum

mutsuzum. farkındayım, hissediyorum, otosansür uyguluyorum, kurallara riayet ediyorum. özgür hissetmiyorum, baskılanıyorum; hem kendim hem de toplum tarafından. çok fazla düşünüyorum, kafam karışık ve çıkışsızım. umursuyorum, önemsiyorum, değer veriyorum. reddediyorum ya da kabul ediyorum. net olmayı istiyorum. yalnızım; yalnız kalmayı da sosyalleşmeyi de seviyorum ve çay içiyorum.
oysa ben zamanın ve mekanın önemsizleştiği, derinliğin kaybolduğu, saçmalama hürriyetini ve kim olduğumdan bağımsız kendinden menkul olmayı, bir başka ifadeyle rezil olmayı, umursamamayı ve önemsememeyi, değer vermemeyi, herkesi o an benim gibi görebilmeyi istiyorum. o anki bulanıklığı, flu hali, aptal aptal sırıtmayı seviyorum.
nedenleri sorgulamıyorum. kendi varoluşumdan uzaklaşıp herkesleşiyorum. özbenliğin yıkımını ve kendini önemli hissetmenin sonunu görüyorum. dedim ya çay içiyorum. kafası sonradan vurdu kaçak çay sanırım.